Bunun için Marx ve Engels’in şu şekilde incelediği önlemler alınacaktır: 1) Her işe seçimle gelme, ama her an görevden geri alınabilme; 2) İşçinin aldığından yüksek olmayan bir ücret; 3) Herkesin denetim ve gözetim işlerini yapabilmesi, yani herkesin bir zaman için “bürokrat” durumuna gelmesi ve bu yüzden kimsenin “bürokrat” olamaması için gerekli önlemlerin hemen alınması… Devlete gerek kalmadığında yani sınıflar tamamiyle yok olduğunda devlet de sönümlenecektir. Bu aşama sosyalizm olarak adlandırılır. Karl Marx, “proletarya” derken, üretim alanında, işgücünden başka satacak hiçbirşeyi olmayanları kasteder. Onların da hepsine vermez o önemi! Örneğin, köyünde toprağı olup, onu da ekip biçen varsa, ona “yarı-proleter” der (yarı da köylü)! Çalıştığı işyerinden başka, dükkancığı-mükkancığı olanı, “küçük burjuva” diye tanımlar... Çalıştığı iş yerinde üretim tezgâhının gelişmesinin, kendini işsiz bırakacağı korkusu ile sabotaj yapmaya çalışanın, “gerici” olduğunu belirtir. Üretim terbiyesi almamış, kendi mülk sahibi geleneklerinden kurtulamamış, sadece fakir düştüğü için, emek yoğun bir iş yerinin dışında, üretimin stratejik belirleyici alanları dışında sürüneni de “lümpen-proletarya” diye tanımlar. Tembel olduğu için çalışmayanları, iş bulamadığı için sistemin dışında kalan üretim alışkanlığı gelişmemiş sadece fakir yığınları da eğer köylü iseler “kır yoksulu” kentli iseler, doğrudan “lümpen” diye yorumlar.Proletarya, her fakir olan değil; artık değer üretendir... Hiçbirşey üretmeyen de hiçbirşeydir |